Ilısu barajı’nın tahribatı ve Hasankeyf’teki kültürel soykırım artarak devam ediyor!
Duvarla çevrili Küçük Saray’ı su bastı!

Dicle nehri havzasının yukarı Mezopotamya bölgesinde en büyük ve en yıkıcı ‘‘yatırım“ projesi olan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali‘nde tüm yaygın, güçlü tepki ve toplumsal protestolara rağmen Temmuz 2019’da su tutulmasına başlanmıştır. Geldiğimiz aşamada Ilısu Barajı’nda tutulan su hacmi 10.3 milyar metreküp olup, yani hedeflenen hacmin % 97’si gerçekleşmiştir. Suyun yüksekliği ise130 metreye ulaşmıştır, İlk türbin ise 19 Mayıs 2020 tarihinde hizmete alınıp elektrik üretimine başlanmıştır.
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi olarak Ilısu Barajı’nın toplumsal, ekolojik ve kültürel tahribatlarını anlatmaya çalışıp bu projeden vazgeçilmesi için 1999 yılından bu yana aralıksız bir şekilde toplumsal tepkimizi dile getiriyoruz.
2018‘in Ağustos ayında Hasankeyf merkezinde yapılan patlamalara karşı o zaman toplumsal tepkiler verilmiş idi. O zamandan beri Hasankeyf ilçesinde „jeolojik ve jeoteknik bakımdan araştırılması ve güçlendirilmesi projesinde sözde “ekolojik” olduğu belirtilen patlayıcılarla kayalarda yıkım işlemi yapıldı. Bu proje kapsamında büyük iş makineleri ile kaba bir şekilde, anıtlara hiç özen gösterilmeden 5 milyon m3 dolgu inşaatı yapılarak, Hasankeyf‘te kale, yan vadi, çok sayıda anıt ve mağaraya zarar verildi. 2017 yılından beri Yeni Hasankeyf’e 7 anıtsal eser taşınarak sözde kurtarıldı.Bu inşaat ile taşınamayan yüzlerce eser ya tahrip edildi veya imha oldu.
Bu projenin su altında kalması planlanmayan Hasankeyf’i kurtarmayacağını ve gelecekte daha büyük yıkımlar getireceğini açıkladık. Örneğin kale etrafında yapılan ve görsel açıdan büyük bir felaket olan devasa dolgu duvar, Hasankeyf’teki yumuşak taş yapısının su ile temasa geçerek çözünmelere neden olmasının önünün alınamayacağını belirttik.
Baraj inşaatının bir çok defa bizim ve başka sivil toplum kuruluşların kampanyaları sonucu durdurulmasına rağmen, maalesef 2019 İlkbaharında bitmesi ve suyun tutulması ile birlikte geri dönülmesi imkansız veya zor olan tahribatlar artarak devam etmektedir. Bu tahribatların etkisi her geçen gün daha da gözler önüne serilmektedir.
Suyun yüksekliğinin 2020 ilkbaharında hızlı bir şekilde artması ile beraber üst kısımları su altında kalmayacağı planlanan Hasankeyf kalesi tarafında son günlerde su sızıntıları yaşanmıştır. Su sızıntısı nedeniyle etrafı beton duvarla çevrili Küçük Saray’ın da su altında kaldığı yerinde yapılan incelemelerde ve bu açıklamaya eklenen resimlerde görülmüştür. Biriken su nedeniyle Hasankeyf’teki en göze çarpan anıtsal eser Küçük Saray zarar görmüştür.

Hasankeyf kalesinin taş yapısı ve Dicle Vadisi’ndeki topoğrafya göz önünde bulundurulduğunda su sızıntılarının artarak devam edeceğini ve bundan kaynaklı tahribatların meydana geleceğini önemle belirtmek isteriz.Baraj nedeniyle 12 bin yıldır aralıksız yerleşim alanı olan, 20’den fazla kültürün izini taşıyan, 5.500 mağaraya, en az 550 arkeolojik kültürel varlığa sahip olan ve doğayla eşsiz bir uyum sağlayan Hasankeyf ve zengin biyoçeşitliliği ile Dicle Vadisi 136 km boyunca su altında kaldığı artık bir gerçektir.Ancak baraj gölünün Hasankeyf’te yutamadığı kültürel varlıklar da su sızıntıları yüzünden büyük tehlike altındadır.
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi
02.06.2020
Email: hasankeyfgirisimi@gmail.com
Twitter: @hasankeyfdicle
Facebook: https://www.facebook.com/hasankeyfyasatmagirisimi/
